Çeşitli dillere çevrilen anket, dünyanın en önemli tekstil şirketlerinden işadamları ve yöneticilerine gönderilerek 1.000’den fazla cevap alarak sektörün mevcut durumu hakkında çok ilginç bir tablo oluşturdu.
1) ECO SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE ÜRÜN YENİLİĞİ
Soruya tekstil sektörünün yaşadığı değişimlerden hangisinin en devrimci olduğu sorusuna en çok oy alan cevaplar şunlar:
– Sürdürülebilirlik – ekoloji – yeşil ekonomi (görüşülenlerin% 24’ü tarafından seçilen cevap)
– Ürün yeniliği, yeni elyaflar, yeni kumaşlar (görüşülenlerin% 20’si tarafından seçilen cevap)
Günümüzde ürün inovasyonunda yeni iplikler ve daha fazla ekolojik kumaş arayışının stratejik bir rol oynadığı düşünüldüğünde, sonuçlar eko-sürdürülebilirlik ve çevresel etkinin azaltılması temasının tekstilde anahtar kelime olduğunu doğruladı ve dünya ve sektörde çalışanlar için temel bir unsurdur.
2) ASYA ve AFRİKA
Tekstil sektörünün en çok hangi coğrafi bölgede büyüyeceğini düşünüyorsunuz sorusuna en başarılı cevaplar şunlardı:
– Asya (katılanların % 45’i)
– Afrika (katılanların % 26’sı)
Tekstil işi ağırlıklı olarak Asya’da yapılıyor ve tekstil operatörleri bu eğilimin orta-uzun vadede de değişmeden devam edeceğine inanırken, Afrika olası tekstil yatırımları için artan bir ilgi alanı olarak görülüyor. Güney Amerika (% 8) ve Orta Amerika (% 3) da son birkaç yılda tekstil endüstrisinin bu alandaki hızlı büyümesine rağmen Afrika çok daha cazip görünüyor. Kuzey Amerika (katılanların % 7’si tarafından seçildi) ve Avrupa (% 8), bu alandaki yüksek kalitatif mükemmelliklerine rağmen, tekstil büyük miktarlar ve hacimler açısından çevresel alanlar olarak kabul ediliyor.
3) BOYAMA & TERBİYE – BASKI
Tekstil sektörlerinden hangisinin bugün en büyük potansiyele sahip olduğu ve önümüzdeki yıllarda en çok gelişeceği sorusuna cevaplar şunlardı:
– Boyama ve terbiye (katılanların % 29’u)
– Baskı (katılanların % 20’si)
Boyama, terbiye ve tekstil baskısı alanında (dijital bileşenin her zamankinden daha önemli olduğu bir alan) artan teknolojik yenilik, bu bağlamda yeni fırsatların ve değişikliklerin önümüzdeki yıllar için merkezi olacağına inanmamıza neden oluyor.
4) TEKSTİL FİRMASINDA BT YÖNETİMİ
Bu durumda, cevapların net bir hiyerarşi olmaksızın oldukça parçalanmış olması dikkat çekicidir.
BT açısından bakıldığında, bir tekstil şirketini yönetmek için en stratejik alan, katıanların % 19’unu planlamak, % 17’si için tedarik zinciri yönetimi, % 17’si için maliyeti, % 16’sını takip etmek, % 14 için e-ticaret ve web pazarlaması, % 13 için müşteriler ve tedarikçilerle web entegrasyonu.
Bu çeşitli yanıtların bizim için açık bir anlamı vardır: BT açısından bakıldığında, diğerlerinden daha stratejik olan tek bir alan yoktur. Tüm alanlar önemlidir, bir tekstil endüstrisinin sorunsuz işlemesi için tüm alanların iyi organize edilmesi gerekir ve her şirketin referans yazılım eviyle sürekli diyalog halinde zaman zaman ortaya çıkan farklı ihtiyaçları vardır.
5) MALİYET AZALTMA
Tüm maliyet kalemleri arasında kesinti yaparak bugün harekete geçmenin mümkün olup olmadığı sorusuna verilen oy sayısı daha yüksek olan cevaplar:
– Enerji (katılanların % 17’si)
– Atık (katılanların % 17’si)
Her iki yanıt da Eko sürdürülebilirlik ve yeşil ekonominin ana temasıyla bağlantılıdır. Bir tekstil firmasının enerji verimliliğine yatırım yapmak, tekstil atıklarının geri dönüşümü ve yeniden kullanımı, orta vadede hem maliyet düşürme hem de çevre koruma açısından olumlu sonuçlar elde etmek anlamına gelir.
6) GELECEK İKİ YILDA NE YATIRIM YAPILIR?
Önümüzdeki iki yıl içinde farklı yatırım alanları arasından hangisinin daha fazla yatırım yapılabilecek alan olabileceği sorusuna en çok oy alan cevaplar şunlar:
– Araştırma ve Geliştirme (katılanların % 20’si)
– İşin ve şirketin yeniden düzenlenmesi (katılanların % 18’i)
Ar-Ge’nin ve ürün yeniliğine yönelik yatırımların stratejik önemi, ilk soruda zaten ortaya çıktı; bu büyük bir tema ve bu giderek zorlaşan ve rekabetçi bu bağlamda rekabetçi olmak isteyen her tekstil şirketi için temel bir konudur.
Ancak bugün, Covid acil durumunun transferlerde önemli sorunlar yarattığı, alanların ve ofislerin yeni yönetimini dayattığı ve herkesi en azından kısmen akıllı çalışma çözümleri kullanmaya zorladığı bir bağlamda şirketi ve işyerini yeniden düzenlemek de zorunlu. Ankete katılanların % 0’ı tarafından seçilen yanıt, “yeni şubelerin açılması” ile ilgili tüm projelerin dondurulmasına – en azından şimdilik – pandemiyle bağlantılı zor bir durumdur. Elbette kısa vadeli yatırım görünümlerinden bahsediyoruz (önümüzdeki iki yıl), tüm dünyada tekstil sektörü pandemik acil durum biter bitmez büyük bir yeniden başlamayı bekliyor.